Ayetullah Hamenei: “İmam-ı Zaman’la Kalbi İrtibat Kurmak”

by Türkçe Haber Ajansı

SHAFAQNA- Mümin halkımızın bütün fertlerinin velayet-i uzma makamı ve Veliyyullah’ul A’zam’la kalbi irtibat; halkımızın inanın- da vaat edilen Mehdi’nin (a.f) özelliklerinin net ve belli ol masının getirdiği bereketlerden biridir. Bizler, Mehdi’nin(af var olduğuna ve bütün dünyayı adaletle dolduracak birinin zuhur edeceğine inanmanın yanı sıra, bu Mehdi’nin(af) kim olduğunu da biliyor ve onu tanıyoruz. Adını, künyesini, an ne babasının kim olduğunu, doğum tarihi, nasıl gaybete çe kildiğini, yakın ashabını, hatta onun zuhuru sırasındaki bazı meseleleri de bilmekteyiz. O güneş gibi parlayan insanı günlük hayatımızda görmüyor ve iste Hz. Mehdi bu!” diyemi yorsak da onun özellikleri ve durumundan haberdarız.

Velayet makamı ve vaat edilen Mehdi (a.f) ile Şiiler arasın daki rabita daimi ve süreğen bir rabitadır. O hazrete teves sülde bulunup dualarda anmak ve gönül diliyle konuşmak suretiyle bu irtibatı bireysel bazda da sürdürmek fevkalade güzel, hatta gereklidir. Bazen kaynakları anlaşılamayan ve genellikle bizzat masum imamdan ulaştığı kuvvetle muhte mel olan şu ziyaret dualarında da olduğu gibi halkımızın bütün fertleriyle Hz. Mehdi (a.f) arasında kurulan gönül ba son derece güzel ve gerekli olup çok olumlu etkileri de vardır. Çünkü bekleyiş ve umudu sürekli olarak insanın kalbinde canlı tutmaktadır.

Imam Humeyni (k.s) diyor ki: “Bir insan; Allah’ın mı, yoksa şeytanın mı velilerinden olduğunu bizzat kendi amellerine bakarak teşhis edebilir. Bu ameller İmam-1 Zaman’a (af)ve sonra da Yüce Allah’ın dergahına sunulmadan önce bu amel defterine bizzat kendimiz bakmalıyız. Bu amel defteri, her şeyin kaydedildiği kalbimizdir, ameller, gönül defterimizde kaydolurlar… O halde gönlümüze, yüreğimize bakarak kim olduğumuzu anlayabiliriz. Bize bırakılan bir işi yapmayı ta ahhüt ettiğimizde samimiyetle ve dürüstçe şuna bakmalıyız: İslam’ın ve milletin hayrına çalışıyor muyuz? Bir din öğren cisi olan ve din adamlığı yapan ben de; postane memuru olan sizler de, cephe de savaşanlar da buna bakmalıdır… Ne yaptığımıza bizzat kendimiz bakmak ve ne yaptığımız teşhis etmekle mükellefiz.”

Sizler şimdi sorumlusunuz… Yaptıklarımızı gözetleyen biri var. Yüce Allah hepimizi gözetliyor… O’nun velisi olan Imam-ı Zaman’ın (a.f) da gözetimi altındasınız. Gözetlendi ginizi biliniz… Amel defterinizi Imam- Zaman’a götürüyorlar. Bazı rivayetlere göre haftada veya iki haftada bir amel defteri Imam-1 Zaman’a götürülmektedir. Çok dikkatli olmalisınız… Size verilen yetkileri sakın kardeşlerinize zulmetme aracına çevirmeyesiniz…”

..Bizim hatalarımız İmam-ı Zaman’ı (a.f) mahcup eder… Bizler onun şiasıyız… Melekler amel defterimizi ona götür düğünde, Şiasının hata yaptığını, günah işlediğini görmek onu incitir, mahcup olmasına neden olur. Uyanık olun, bu mesele tehlikelidir.”

İnşallah bir gün sizler ve ben o büyük insanın hizmetinde olma tevfikine nail oluruz. O büyük insanın gözleri önünde, Allah yolunda çaba gösterip mücahedede bulunmak ve bu uğurda canımızı vermek nasip olur inşallah. Canımızı verir ve en büyük şeref ve onur olan şehadet feyzine ulaşırız… Yüce Rabbim, onun zuhurundan önceki bu gaybet döne minde o büyük insanın askeri olmayı, ona tevessülde bulu nup insanlara onu anlatmayı, o büyük insanla kalbimiz ve ruhumuzla ünsiyet ve irtibat kurmayı nasip etsin inşallah… Eğer bu tarafla ünsiyet kurabilirseniz, o taraftan(Yüce Allah tarafından) da ilgi görür, destek bulur, lütuf ve muhabbetle karşılaşırsınız. Bütün sorunlar, bütün engeller, zorluklar ve sıkıntılar bu karşılıklı irtibatla ve Yüce Rabbimin de lütfu ve inayetiyle bertaraf olur inşallah.

Rehber Seyyid Ali Hamanei

tr.shafaqna.com

 

Şunlar da hoşunuza gidebilir

YORUM YAP

Bu site reCAPTCHA ve Google tarafından korunmaktadır Gizlilik Politikası ve Kullanım Şartları uygula.

The reCAPTCHA verification period has expired. Please reload the page.