Adrese teslim akademik kadro ilanları

2022 bitmeden önce verilen çok sayıda akademik kadro ilanı vesilesiyle, “adrese teslim ilanlar” konusu yeniden basının ve akademinin gündeminde.

by Türkçe Haber Ajansı

SHAFAQNA TÜRKİYE – Gençler için ya da kıdemliler için açılan akademik kadro ilanlarında, kadronun bulunduğu ana bilim dalının yanına kadro için istenen bazı özel şartlar da yazılmak suretiyle neredeyse her ilan “adrese teslim ilan” haline getiriliyor.

Mesela, Çölemerik Yüksekokulunun, genç turizm hocası ihtiyacı için adaylara yönelik verdiği ilanda “Nasturi olaylarının naratif teori bağlamında analizi üzerine çalışmaları olmak”(!) şeklinde kelalaka özel not koyması gibi.

Bu icat ya eskiden yoğidi ya da bu kadar yoğun değil idi. AKP ile çıktı ya da genelleşti.

Gerçi bazı “kendince haklı” tarafları var:

Bilhassa İstanbul ve Ankara’daki üniversitelerin yöneticileri, bir üniversitenin bir bölümünün yıllarca asistanı, yardımcı doçenti, doçenti olmuş ve profesörlük için beş yıllık bekleme süresini doldurmuş birinin, o üniversitede, “fazlaca bir rekabete girmeden” profesör olabilmesini sağlamak gerektiğini düşünüyorlar.

Bu sebeple üniversiteler doçent ve bilhassa profesör ilanı verdiklerinde aslında “içeriden başvuru”ya hazırlık yapıyorlar ve bu başvurunun karşısına “dışarıdan bir rakibin” çıkmasını istemiyorlar. Özel tarifler burada “işe yarıyor”.

Hatta YÖK bile üniversitelerin bu tür kadro taleplerini “içeriden başvuru” hazırlıklarına göre onaylıyor. O kadar ki “içeriden başvuru” hazırlıklarında kontenjan sınırı ve norm kadro şartları daha esnek oluyor.

Ama bu uygulama Kanuna aykırı. Çare, Kanunu delmek ve hatta delik deşik etmek değil. Değiştirmek için gayret göstermek ve değişmediği sürece de aynen uygulamak.

Yirmi senedir makul şekilde değişmemiş ve düzeltilememiş olmasını haklı bir gerekçeyle izah etmek de mümkün değil.

Adres tarifinin hakikaten haklı tarafı da şu:

Bir üniversitenin bir fakültesinin bir bölümünün hocaları bir araya gelip usulünce müzakere ederek bir “gelecek vizyonu” ortaya koysa ve “bize ileride şu şu alanlarda hoca lazım olacak, şimdiden ona göre kadro açalım ve şartını da ona göre koyalım” deseler ve bir nevi adrese teslim ilan yayınlasalar çok mantıklı ve gerekli bir işi yapmış olurlar.

Ama bunu yaptıklarında da, bu özel şartı, o bölümde o türden kadroya aday olmak isteyen herkese, aylar ve hatta yıllar öncesinden duyurmaları ve böylece kadroyu gerçek rekabete açmaları gerekir.

Yoksa şimdilerde yapıldığı gibi on beş gün süreli ilana ancak iki üç yılda hazırlanılabilecek türden “özel şartlar” koymak, olsa olsa “gerçek bir hile”dir ve elbette engellenmelidir.

Bu işin bir de hiçbir izahı olmayan tarafı var:

Bilhassa ders verecek öğretim üyesi bulunmayan branşlarda hoca ihtiyacını karşılamak üzere açılan “öğretim görevlisi” kadroları ile öğretim üyesi olarak yetiştirilmek üzere alınan “araştırma görevlisi” kadroları için “adrese teslim” ilanlar yayınlamanın hiçbir izahı yok ve olamaz.

Problemin bir çözümü YÖK’ün elinde ama galiba ipin ucu kaçtı. Takan da tutan da yok. Ve bu başıbozukluğun “akademik özerklik”le filan da ilgisi yok.

Meselenin asıl sahibi durumundaki Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki AKMHP çoğunluğu ise Saraydan geleni tasdikle yetiniyor.

Dolayısıyla bu mevzu da gelecek bahara…

Şunlar da hoşunuza gidebilir

YORUM YAP

Bu site reCAPTCHA ve Google tarafından korunmaktadır Gizlilik Politikası ve Kullanım Şartları uygula.

The reCAPTCHA verification period has expired. Please reload the page.