Şia’da namaz kılmanın şekline dair bir soru ve işte cevabı

by Türkçe Haber Ajansı

SHAFAQNA-Ayetullah Sistani’nin fetva bürosuna Şia’da namaz kılmanın şekline dair bir soru ulaştı. İşte o soru ve cevabı:

Soru: Ben Hanefi mezhebindenim. Şia namaz kılma şekli bizden farklı ve eller değişik şekilde oluyor. Şia namaz kılma şekli ile ilgili delil ve hadis varsa bana gönderir misiniz? Teşekkür ederim…

Cevap: Ehlisünnetin bir kısmı, belki de çoğunluğu ellerini bağlayarak namaz kılmaktadır. Fakat dört mezhep imamlarından biri olan Malik b. Enes’in takipçileri, elleri açık şekilde namaz kılmaktadırlar. Ancak on iki imam Şiası olan Caferi mezhebinin takipçilerine göre namazda ellerin bağlanması namazı batıl eder. Zira namazda elleri bağlamak bidattir. Resul-ü Ekrem (s.a.a) eli açık şekilde namaz kılardı.

Ehlisünnet kaynaklarında namazda ellerin bağlanması bir sünnet olarak zikredilmiştir. Yani tüm İslam mezheplerine göre namazda elleri bağlamak vacip değildir ve insan ellerini açarak namaz kılabilir. Hanefiler, Şafiiler ve Hanbeliler namazda ellerin bağlanmasını sünnet (müstehap) saymıştır. Malikiler müstehap namazlarda ellerin bağlanmasını caiz, vacip namazlarda ise eli açık kılmayı müstehap saymıştır. Abdullah b. Zübeyr, Hasan Basri, Nahai, İbn-i Sirin, Leys b. Sad, Said b. Cübeyr gibi Tabiinden ve Ehlisünnet ulemasından bazıları eli açık şekilde namaz kılmışlardır. (El-Mecmu fi Şerhi’l-Muhezzeb, c.3, s.311; El-Hidaye, c.1, s.97)

Ehlisünnet arasındaki bu ihtilaf, Peygamber zamanında namazda ellerin bağlanmadığının bir kanıtıdır. Yoksa Malikiler ve Tabiinden bazıları eli açık namaz kılarak buna nasıl muhalefet edebilirdi ki?! Hatta Ehlisünnet kaynaklarında geçen muteber bir rivayette sahabelerden biri Peygamberin ne şekilde namaz kıldığını açıklamış, namazdaki müstehapların birçoğunu zikretmiş ama ellerin bağlandığından söz etmemiştir. Bunu duyan sahabilerden hiçbirisi de itirazda bulunmamış, aksine onu tasdik etmişlerdir.

….. Muhammed b. Amr b. A’ta şöyle demektedir: İçlerinde Ebu Katede’nin de olduğu on sahabenin arasındayken Ebu Hamid Saidi’den şöyle söylediğini duydum: Size Peygamberin namazının nasıl olduğunu bildireyim mi? Onlar, sen ne bizden fazla Peygamber’i takip etmişsin ve ne de bizden önce onun sahabesiydin, bunu nasıl yapacaksın diye söylediler!? O, evet doğru söylüyorsunuz dedi ve ardından Hz. Peygamber namaz kılarken iki elini başına yaklaştırır ve tekbir söylerdi. Sabit ve istikrarlı bir şekilde namazı kıraat ederdi. Sonra ellerini başlarının yanına kaldırarak tekbir söylerdi. Ardından rükûa gider ve iki elinin avuçlarını dizlerinin üstüne koyardı. Sonra durur ardından “سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ” (Semi Allah-u limen hamide) diyerek başını rükûdan kaldırırdı. Ardından iki elini başına doğru kaldırarak ve kâmil bir sekilde durarak “اللَّهُ أَکْبَرُ” (Allah-u Ekber) derdi. Sonra yere eğilir ve secde ederdi. İki eli yanında bulunur bir vaziyette başını kaldırır ve sol ayağı üzerine otururdu. Secdeye giderken ayak parmaklarını açardı. Ardından Allah-u Ekber der, başını kaldırır ve yeniden sol ayağı üzerine otururdu. Doğrulduktan ve durgunlaştıktan sonra diğer rekâtı bu şekilde kılardı. İki rekâtı tamamladıktan sonra iki elleri başının yanlarında olduğu bir halde tekbir söylerdi. Nitekim namaza başladığında da tekbir söylerdi. Bu şekilde namazın kalan kısmını kılardı. Son rekâtta ise sol ayağını geriye çeker ve onun üzerine otururdu. Ashap sen doğru söyledin, Peygamber böyle namaz kılardı dedi.

(Kaynak: Beyhaki, Süneni Kübra, c. 2, s; Tirmizi, El-Camiu’l-Kebir, c.1, s.188; Müsned-i Ahmed b. Hanbel, c.5, s.424; Sünen-i Daremi, c.s.313 ve diğer kaynaklar)

YORUM YAP

Bu site reCAPTCHA ve Google tarafından korunmaktadır Gizlilik Politikası ve Kullanım Şartları uygula.

The reCAPTCHA verification period has expired. Please reload the page.